Köln'de ilk gün çok güzel bir İspanyol restoranına gitmiş olsak da malesef ismini hatırlamıyorum:( Ama ikinci gün Köln'de yaşayan tanıdıklarımın beni götürdüğü steakhouse'dan sonra başka steakhouse tanımıyorum:) Alter Bahnhof Frechen steakhouse'a gitmek biraz zor ve karışıktı açıkçası tanıdık olmayınca bulması zor bir yer ama gene de şansınızı deneyin derim ben:)
Köln'deki Noel marketler gibi Berlin'de de sokaklar Noel marketlerle doluydu. Ama Berlin'de Noel marketlerden çok Kaufhaus Des Westens adındaki büyük alışveriş merkezi dikkatimi çekti çünkü içinde Noel Baba'ya bile rastladım:) Aşağıda alışveriş merkezinin içinden Noel Babalı, çam ağaçlı resimleri görebilirsiniz..
Bir de tabi bu Almanların legoları var biliyorsunuz. Tavsiyeyle gezdiğimiz için Legoland dedikleri yere de gitmeden edemedik ama aslında çok da bir şey yoktu ben gitmenizi çok da tavsiye etmiyorum o yüzden onun yerine Kaufhaus Des Westens'in yakınındaki Lego dükkanına girerseniz daha çok Legodan yapılmış heykeller görebilirsiniz..
Restoran önerisi olarak kesinlikle gidin diyebileceğim iki yer var: The Bird ve Osteria Centrale. Bunlardan ilki hamburgerleriyle ünlü daha çok gençlerin takıldığı çok keyifli bir mekan. Diğeri ise çoğunlukla yerel insanların gittiği bir İtalyan restoranı.. Hamburgerler de çok iyiydi ama İtalyan restoranı tek kelimeyle efsaneydi bir de yanımdaki arkadaşlarımdan birinin bir arkadaşı ve onun babası bu restoranın müdavimiymiş bunu duyan şef bize torpil mi geçti nedir bilemiyorum ama ben böyle yemek yemedim! 4 ay İtalya'da yaşamış bir insan olarak yediğim en güzel İtalyan yemeklerini Berlin'de yemiş oldum garip değil mi:)
Berlin'le ilgili aklımda kalan bir diğer şey de merkeze çok yakın bir yerde olan tepesi uçmuş kiliseydi. 2. Dünya Savaşı sırasında bombalamalardan dolayı tepesi uçan kiliseyi ibret olsun diye tepesi açık bir şekilde bırakmışlar ama belli kısımlarını da renove etmişler ve hatta bir konser alanı haline getirmişler. En son resim de kilisenin içinin yeni halinden bir resim..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder